24 Ocak 2008 Perşembe

Bir Sair, Bir Artist, Bir Muzisyen: Hayallerde Yasiyor Bazi ...

Dun aksam saat 9 gibi sirketten bir arkadas aradi ve evlerimizin tam ortasinda yer alan FIELD adindaki Irish Pub'da bulustuk.. O her zamanki gibi Guinness soyledi, ben diyetteyim diye sarap istedim. Arkadas bir on dakika boyunca Guinness'in sadece 125 kalori oldugunu, fat icermedigini, benim ictigim sarabin diyet icin daha boktan bisey oldugunu anlatti durdu. Dedim haklisin.
Yanimizda 3 Irish vardi, Ingiltere FA Cup'tan girdik, Anelka'dan ciktik.. Sonra bi ara arka tarafa gectik, dart falan oynadik.. Neyse.. Sonra dedik bilardo da oynayalim, gunu sen sonlandiralim. Bi yandan iciyoruz, bi yandan sohbet ediyoruz. Masa doluydu, elemanlar cifterli oynayalim dediler.. Dedik olur. Sonra sohbete koyulduk. Bi eleman daha dahil oldu.. Dedik meslekler nedir abiler.. Biri dedi ben sairim, biri dedi ben artizim, biri de bende muzisyenim. Soyle bi baktim kendime, arkadasima, bi de tanistigimiz elemanlara.. Ve bu ulkenin hala super guc olarak nasil kaldigini anlamaya calistim, zira bu ulkede herkes sanatci, herkes movie star, sarkici... Tam ben bunlari dusunurken, dorduncu bi eleman dahil oldu, sohbete.. Igor.. O kadar cirkin, o kadar meymenetsiz bi surati var. Ulen dedim bu adamin burada ne isi var.. Sordum.. Meger Tufts'ta hocalik yapiyormus bu Rus.
Ilk sordugum sorunun cevabini almis oldum.

Hiç yorum yok: